Şirket Birleşmeleri ve Devralmalar
Av. Yaren KAYAALP
Modern iş dünyasında rekabetin artması, küresel ölçekte büyüme hedefleri ve operasyonel verimlilik gibi nedenlerle şirketler sıklıkla birleşme veya devralma yollarını tercih etmektedir. Bu stratejik işlemler, şirketlerin büyüme, maliyet avantajı elde etme veya yeni pazarlara girme hedeflerine ulaşmalarını sağlayabilir. Ancak bu süreçler yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda karmaşık hukuki düzenlemeleri de içerir. Bu yazımızda şirket birleşmeleri ve devralmaların ne anlama geldiğini, hangi koşullarda geçerli olduklarını, hukuki süreçlerini ve dikkat edilmesi gereken hususları detaylı şekilde ele alacağız.
Şirket Birleşmeleri ve Devralmalar Nedir?
Şirket birleşmeleri; iki ya da daha fazla şirketin malvarlıklarının tek bir çatı altında birleştirilmesi suretiyle bir şirketin diğerini devralması veya yeni bir şirket çatısı altında birleşmeleri anlamına gelir. Bu işlem sonucunda devrolunan şirket tüzel kişiliğini kaybederken, tüm aktif ve pasif malvarlığı devralan şirkete geçer. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu (“TTK”) madde 137 ve devamında bu sürece ilişkin hükümler düzenlenmiştir.
Şirket birleşmeleri ve devralmaları, şirketlerin tasfiye sürecine girmeden faaliyetlerini başka bir yapıda sürdürmelerine olanak tanır. Böylece hem zaman hem maliyet avantajı sağlanırken, hukuki süreklilik de korunmuş olur. Ancak sürecin sağlıklı ilerlemesi için hukuki altyapının sağlam kurulması büyük önem taşır.
Şirket Birleşmeleri İçin Gerekli Şartlar
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 137. maddesi ve devamında düzenlenen birleşme hükümleri, birleşme işlemlerinin hukuken geçerlilik kazanabilmesi için birtakım sınırlamalar ve şartlar öngörmüştür. Bu hükümler uyarınca şirketlerin birleşmeye katılabilmeleri, sahip oldukları hukuki statüye göre belirli kriterlere tabi tutulmuştur.
Sermaye şirketleri yalnızca diğer sermaye şirketleriyle ve kooperatiflerle birleşebilmektedir. Ancak devralan tarafın sermaye şirketi olması koşuluyla, şahıs şirketleriyle (örneğin kollektif ve komandit şirketlerle) de birleşmeleri mümkün hale gelir. Böylece sermaye şirketlerinin daha esnek bir birleşme imkânı bulunduğu görülmektedir. Bununla birlikte, birleşmenin her hâlükârda taraflar arasında uygun ve yasal bir temel üzerinden gerçekleşmesi gerekir.
Şahıs şirketleri ise daha sınırlı bir birleşme çerçevesine sahiptir. Bu tür şirketler yalnızca diğer şahıs şirketleriyle birleşebilirler. Ancak devrolunan taraf olmaları şartıyla, sermaye şirketleriyle ve kooperatiflerle de birleşmeleri mümkündür. Bu düzenleme, şahıs şirketlerinin kişisel sorumluluk yapılarından kaynaklı olarak sermaye yapısı güçlü şirketlerle olan birleşmelerde daha dikkatli değerlendirme yapılması gerekliliğine işaret eder.
Kooperatifler bakımından ise hem sermaye şirketleriyle hem de diğer kooperatiflerle birleşme imkânı tanınmıştır. Buna ek olarak, kooperatifin devralan taraf olması koşuluyla, şahıs şirketleriyle de birleşmesi hukuken mümkündür. Bu sayede kooperatifler, çeşitli tüzel kişilik türleri ile esnek yapılar kurarak faaliyet alanlarını genişletebilmektedir.
Bunlara ek olarak, tasfiye sürecindeki şirketlerin de birleşme işlemlerine katılmaları mümkündür. Ancak bu durumun geçerli olabilmesi için şirketin henüz malvarlığını dağıtmamış olması ve birleşme sürecinde devrolunan taraf konumunda yer alması gerekmektedir. TTK madde 138 bu hususu açıkça düzenleyerek tasfiye halindeki şirketlerin de birleşme sürecine katkıda bulunabileceğini hükme bağlamıştır.
Yukarıda belirtilen kurallara aykırı şekilde gerçekleştirilen birleşme işlemleri ise baştan itibaren hükümsüz kabul edilir. Bu nedenle birleşmeye taraf olan şirketlerin, kendi hukuki statülerini ve birleşme açısından uygunluklarını detaylı şekilde analiz etmeleri ve süreci yasal sınırlar çerçevesinde yürütmeleri gerekmektedir. Aksi hâlde, geçersiz sayılan birleşme işlemi hem şirketler hem de ortaklar açısından ciddi mali ve hukuki riskler doğurabilir.
Birleşme Sözleşmesi, Raporu ve Kararı
Şirket birleşmeleri sürecinde yerine getirilmesi gereken üç temel aşama bulunur:
Birleşme Sözleşmesi TTK madde 145-146 uyarınca birleşme sözleşmesi yazılı olarak düzenlenmeli ve birleşmeye katılan şirketlerin yönetim organları tarafından imzalanmalıdır. Sözleşmede yer alması gereken temel unsurlar şunlardır:
Şirketlerin ticaret unvanları ve türleri,
Sınırsız sorumlu ortakların adları,
Birleşme oranı, pay değişim oranı ve denkleştirme ödemesi gibi ekonomik düzenlemeler.
Birleşme Raporu Yönetim organları, birleşmenin hukuki ve mali sonuçlarını değerlendiren bir rapor hazırlar. Bu rapor, şirket ortaklarına süreci değerlendirme imkânı sunar. Rapor ayrı ayrı hazırlanabileceği gibi ortak da olabilir.
Genel Kurul Kararı Birleşme sözleşmesi genel kurulların onayına sunulur. TTK madde 151 uyarınca gerekli nisap sağlandığında birleşme kararı alınabilir. Kararın ardından şirket yönetimleri ticaret siciline başvurur ve tescil ile birleşme hukuki olarak tamamlanmış olur.
Ortaklık Payları ve Ortak Hakları
Birleşme süreci, yalnızca şirketlerin yapısal dönüşümünü değil, aynı zamanda şirket ortaklarının sahip olduğu hakların korunmasını da zorunlu kılar. Devrolunan şirketin ortakları, sahip oldukları paylara karşılık gelen değerde devralan şirketten pay alma hakkına sahiptir. Bu düzenleme, birleşmeye katılan ortakların mali ve yönetsel haklarının devralan şirkette de devam etmesini amaçlamaktadır.
Bununla birlikte, bazı durumlarda ortakların mağduriyet yaşamaması adına denkleştirme ödemesi yapılması da mümkündür. Ancak bu ödeme, yasal sınırlara tabi olup, devralan şirketin ortaklarına tahsis ettiği payların toplam değerinin onda birini aşamaz. Ayrıca oy hakkından yoksun paylara sahip olan ortaklara, eşdeğer hakları içeren yeni payların verilmesi zorunludur. İmtiyazlı paylara sahip ortaklar bakımından da bu imtiyazlara denk gelen hakların sağlanması ya da uygun bir tazminat ödenmesi gerekmektedir.
Tüm bu düzenlemeler, birleşme sürecinde ortaya çıkabilecek hak kayıplarını engellemeyi hedeflemekte olup, her somut birleşme özelinde detaylı hukuki değerlendirme yapılması gerekir. Zira şirketlerin yapısı, faaliyet alanı ve ortaklık düzeni gibi unsurlar, hak ve yükümlülüklerin belirlenmesinde belirleyici olacaktır.

Birleşme Sürecinde Yapılması Gereken Diğer İşlemler
Birleşme sürecinde şirketlerin karşı karşıya kaldığı hukuki yükümlülüklerden biri de sermaye artırımıdır. Özellikle devralma yoluyla birleşmelerde, devralan şirketin sermayesini artırması gerekebilir. Bu durum, devrolunan şirket ortaklarının yeni yapıda eşit ve adil şekilde temsil edilmesini sağlamak amacı taşır.
Ayrıca, birleşme sözleşmesinin düzenlendiği tarih ile şirketlerin son bilanço tarihi arasında altı aydan fazla bir süre geçmişse, ara bilanço hazırlanması gerekir. Bu bilançoda yalnızca önceki mali tablolar güncellenmekte olup, fiziksel bir envanter yapılmasına gerek bulunmamaktadır. Ancak bu güncelleme, şirketin güncel mali yapısını doğru şekilde yansıtmak ve birleşme sonrası yapının sürdürülebilirliğini sağlamak açısından büyük önem taşır.
Şirket Birleşme ve Devralmalarının Hukuki Sonuçları
Birleşme işleminin hukuken geçerli olabilmesi için ticaret siciline tescil edilmesi şarttır. Tescil işleminin tamamlanmasıyla birlikte devrolunan şirket tüzel kişiliğini kaybeder ve infisah etmiş sayılır. Bu infisah, tasfiye sürecine gerek kalmaksızın gerçekleşir.
Devrolunan şirketin tüm malvarlığı, hiçbir ek işleme gerek kalmaksızın, doğrudan devralan şirkete geçer. Bu malvarlığına hem aktif hem de pasif kalemler dahildir. Böylece devralan şirket, devrolunan şirketin tüm borç ve alacakları ile birlikte hukuki anlamda tek bir yapıya dönüşmüş olur.
Ayrıca, devrolunan şirkette pay sahibi olan ortaklar, birleşmenin tesciliyle birlikte otomatik olarak devralan şirketin ortağı haline gelir. Bu geçişle birlikte ortaklık hakları, yeni tüzel kişilik bünyesinde devam eder ve böylelikle ortaklık ilişkileri kesintisiz biçimde sürdürülebilir.
Bu sonuçlar, birleşme işleminin hem şirketler hukuku hem de borçlar hukuku bakımından ciddi etkiler doğurduğunu göstermekte; bu sebeple işlemlerin eksiksiz, şeffaf ve özenli bir şekilde yürütülmesi önem arz etmektedir.
KY Legal Olarak Şirket Birleşme ve Devralma Hizmetlerimiz
KY Legal olarak, şirket birleşmeleri ve devralmaları alanında müvekkillerimize kapsamlı, stratejik ve güvenilir hukuki danışmanlık sunmaktayız. Hem ulusal hem de uluslararası düzeyde gerçekleşen birleşme ve devralma projelerinde, sürecin her aşamasında deneyimli ekibimizle müvekkillerimizin yanında yer alıyoruz.
Hizmetlerimiz; birleşmeye konu olacak şirketlerin hukuki ve mali yapılarının analiz edilmesinden, uygun birleşme modelinin seçimine, birleşme sözleşmesi ve birleşme raporlarının hazırlanmasından genel kurul süreçlerinin yönetilmesine ve ticaret sicilinde tescil işlemlerinin tamamlanmasına kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Ayrıca, birleşme sonrası ortaklık yapısının yeniden düzenlenmesi ve doğabilecek ihtilafların önlenmesine yönelik koruyucu önlemler de sunduğumuz hizmetler arasındadır.
Her birleşme veya devralma işleminin kendi özgü yapısını dikkate alarak, müvekkil şirketlerin faaliyet alanları, mali hedefleri ve kurumsal stratejileri doğrultusunda özel çözümler geliştiriyoruz. Bu doğrultuda hem alıcı hem de hedef şirket için detaylı hukuki incelemeler (due diligence), risk analizi ve paydaş haklarının korunmasına yönelik danışmanlık sunarak, işlemlerin sorunsuz ve öngörülebilir bir şekilde tamamlanmasını sağlıyoruz.
Şirket birleşmeleri ve devralmaları, uzun vadeli sonuçlar doğuran karmaşık hukuki süreçlerdir. Bu nedenle KY Legal olarak her dosyada titizlikle çalışıyor, müvekkillerimizin menfaatlerini azami seviyede koruyacak şekilde planlama ve uygulama yapıyoruz.
KY Legal Hukuk Bürosu olarak şirket birleşme ve devralma projelerinde yaşayacağınız tüm süreçleri deneyimli kadromuz ile sizler için en kolay hale getiriyoruz. Bizimle iletişime geçmek için tıklayınız. https://www.kylegal.com.tr/iletisim/